Kainat var oldu olalı süregelmiştir aşk.
Belki tüm sanat eserleri aşk üzerine var olmuştur. Nice şairler mısralarla
anlatmıştır, nice ressamlar tuvallerinde fırça darbeleriyle anlatmak istemiştir
ve nice müzisyenler melodilerinde haykırmak istemiştir aşkı. Peki nedir bu tüm
kainatı yöneten üç harfli illet?
Aşk kimine göre en acı, kimine göre
en güzel hatta kimine göre en asil duygudur. Kimileri derki çaresi bulunamayan
bir hastalıktır aşk. Bazıları da inkâr eder
‘’yok öyle bir şey seversin kavuşamazsın adı aşk olur’’ derler. Tıpkı
parmak izine benzer bence aşk her birimiz farklı yaşarız, farklı düşünürüz ve
anlatırız o kelimeyi. Bana göre tıpkı rüzgâr gibidir aşk. Kimi zaman ılık eser
içinizi huzur kaplar, kimi zaman sert eser benliğinizi sarsar, kimi zaman ise
tıpkı Sahra çöllerinde eser gibi yakar içinizi. Rüzgârdır aşk; elle tutulmaz, gözle
görülmez yalnızca hissedilir. Her mevsimde farklı esen bu rüzgâr çocukluğumuzda
başka, gençliğimizde başka başkadır. Tarihte nice aşklar vardır adına destanlar
yazılmış. Leylalar, Mecnunlar, Keremler, Aslılar... Hazan esmiştir onlara rüzgâr.
Aşkın en acı vereni de sevip de kavuşamamak olsa gerek. Tabi bir de bu durumlar
var; sevip de kavuşamamak, karşılıksız sevip-sevilmek, sevdiğine kavuşmak için
beklemek. Her biri farklı hissettirir insanı, tüm düşünceleri anlarım, her şeyi
kabullenirim ama niye inkâr ederler aşkı? Var işte görmüyor musunuz? Siz daha
aşık olamamışsınız diye çöpe mi gidecek onca aşk şarkıları, şiirleri, destanları,
resimleri? Eğer aşk yoksa neye ağlıyor bu insanlar? Niye aşığım dediği insana
bir başka bakıyor ya da onu görünce neden gözleri parlıyor? İnkâr edilemez
ilahi bir duygudur aşk. Âdem ile Havva’dan beri süregelir. Zaten onun ismi
zikredilince kalbinizin sahibi sanki siz değilmişsiniz gibi kontrol
edemiyorsanız, yanınızda ondan bahsedildiğinde yüzünüz sizden habersiz mis
kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyorsa utanıp çekiniyorsanız, her şarkı ona
yazılmış, her şiirde anlatılan o, kokusu burnunuzdan sureti beyninizden
kahkahası kulağınızdan çıkmıyorsa, özlemi çekilmez bir hal almış durumdaysa, onsuz
saatlere dönen dakikalar onunla su gibi akıp geçiyorsa, içtiği suyu kıskanıyor
ve bunu içinize atıyorsanız,kaybetme korkusu kavuşma sevincinden ağır basıyorsa
geçmiş olsun. Çoktan birileri kalbinize yerleşmiş bile ama asla aştan
korkmayın…
Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı. Biliyor musunuz, hayat zaten düşünmek için çok kısa, bu kısa zaman dilimi içerisinde tadılması gereken yegâne duygu aşk. Bence ona haksızlık etmeyin. Aşkınıza size aşık olana sahip çıkın ve onu kaybetmemeye çalışın. ''SENİ SEVİYORUM demek için geç kalmayın. Sevgiyle kalın…
Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı. Biliyor musunuz, hayat zaten düşünmek için çok kısa, bu kısa zaman dilimi içerisinde tadılması gereken yegâne duygu aşk. Bence ona haksızlık etmeyin. Aşkınıza size aşık olana sahip çıkın ve onu kaybetmemeye çalışın. ''SENİ SEVİYORUM demek için geç kalmayın. Sevgiyle kalın…
No comments:
Post a Comment